Özellikle Akdeniz bölgesinde bulunan ve yılın en az yedi ayı yoğun Güneş Enerjisi alan ülkemiz için, sağlık açısından araçlarda cam filmi bulunması bir zorunluluk.

Çevre bilinci açısından: Güneş ışınları, araç içinin renk değiştirmesine, eskimesine ve kısmen şeklinin bozulmasına neden olurlar. Bu nedenlerle cam filmleri, araç içine UV ışınların girmesini engellemek hem sağlık açısından önemlidir ve hem de araç içinin eskimesini önler. Bu daha az parça değişimi ve dolayısıyla daha az atık kullanımı anlamına gelir.

Ülke ekonomisine katkı açısından: Araç içerisinin soğutulması için kullanılan araç klimaları, motordan yüzde 15-20 oranında güç çeker ve soğutma ihtiyacı arttıkça kullanılan yakıt ihtiyacı da artar. Bu nedenle, oto cam filmlerinin yüzde 60’lara varan ısı engelleme kabiliyeti ve Türkiye genelinde son 10 yılda trafiğe çıkan araç sayısının 10 Milyon adetin üzerinde olduğunu dikkate alarak, yakıt ekonomisine ciddi katkıları olacak.

Sürüş güvenliği açısından: Cam filmleri yüzde 40’a yakın oranda anti-glare (yansıma önleme) özelliğine sahiptir. Bu sürüş güvenliğini artıran bir unsur.

Konfor açısından: Tüm bu faydalarının yanında, özellikle yaz aylarında sıcak koltuklara oturmak, sıcak vites kolu ve direksiyon nedeniyle yaşanan konforsuzluk ortadan kalkar.

Can güvenliği açısından: Cam filmleri kaza anında parçalanmaz ve camın parçalanarak vücuda zarar vermesini engeller. Kaza anında camların dağılarak yaralanmaya sebebiyet vermesinin önüne geçilir. Camlar savrulmaz ve ayakta kaldıkları için çizme ve kesmeye sebep olamazlar. Özellikle devrilen araçlarda film yoksa, cam üzerinde kayma nedeniyle yüz parçalanması ihtimali var.

Asayiş açısından: Aracın içini göstermeyen ve araç içinden de dışarıdaki görüş mesafesini engelleyen cam filmleri resmi olarak yasak ve denetime tabi tutulmalı. Ancak aracın içinin rahatlıkla dışarıdan görünmesini sağlayan cam filmleri mevcut. Bunlar kullanılabilir.